KEMİK Dergisi
2003-2008 arası Kemik dergisinde, çeşitli köşeler çizmiştim. En son taşınırken bir koli kayboldu. Çalındı herhalde. Kemik orijinalleri gitti. Sergidekiler, orijinal boyutta çıkıştır.
ÇİZGİLİ PİJAMA
2005-2006’da askere gittim. Gideceğim yer belli olunca, bir arkadaş “Sen nasıl asteğmen olucan?!” demişti. Çünkü antimilitarist, anarşist düşüncedeydim. Dönünce çok fena depresyona girdim zaten.
O zamanlar çizmiştim Çizgili Pijama’yı. Fantastik, psikolojik, otobiyografik bir hikaye oldu. 2010’da Uykusuz dergisinin yayınevinden çıktı.
DÜNYAYA DÖN ARTIK & AVCI NUN
Çizgili Pijamadan sonra, “Dünyaya Dön Artık” adlı, bu sefer bilinçli bir şekilde otobiyografik ve kurgu olan bir hikaye çiziyordum. Bir sene kadar uğraştım. Hrant Dink’in 3. yıl anması da vardı hikayede. Oğlu, Arat Dink’in konuşmasını çizmiştim. Sonra biri aracılığıyla hediye de etmiştim kendisine.
2012’de tekrar bir aşk acısına düştüm ve “Dünyaya Dön Artık”ı çizmeyi bıraktım. Üniversite zamanından arkadaşım Yiğit Değer Bengi’nin Avcı Nun öyküsünü uyarlamaya karar verdim. Uykusuz’da renklendirme ve grafikerlik yapıyordum o zamanlar. Bitirince Memo Tembelçizer’e gittim, sergide olduğu gibi defter olarak gösterdim. “Memo... Bak her şey üstünde, bu şekilde okuyabilirsin. Bir bakar mısın?” demiştim. 2013’te, Avcı Nun da, Uykusuz yayınevinden çıktı.
TEPE
TRT Çocuk dergisinde Uçan Fare öykü serisine çizimler yapıyordum. 2.5-3 sene kadar ona devam ettik. YKY’den bir kitabı da çıkmıştı hatta. O zamanlar, 2014 Mart’ta beni büyüten anneannem vefat etti. Normal bir ölümdü. Hatta razılıkla gitti. Bazı sağlık sorunları yaşıyordum. Mart’ın sonunda sağlığım iyice bozuldu. Acil, boyun fıtığı ameliyatı da olmak zorunda kaldım. Uykusuz’dan ayrıldım. Rahatsızlığımdan dolayı pek iyi yürüyemiyordum. Oturdum, anneannemin hatırasına ve can yoldaşım Çamur’a ithaf olarak, TEPE’yi çizdim. 2016 Haziran’da Karakarga yayınlarından çıktı.
DKYH & UVAHZM?
Kapanana kadar KaraKarga dergisine köşe çizdim. DKYH (Defter Kalem Yanımda Hep) diye bir köşeydi. Arkadaşlarla beraber kısa öykülerden oluşan bir kitap yapmayı düşündüm.
Çizdim bayaa bir şeyler ama olmadı. UVAHZM? (Umut Var Ama Her Zaman Mı?) adlı bir kitap düşüncesiydi.
ADEM’DEN ÖNCE - Jack London
Tepe’nin sonlarına doğru Jack London’un Adem’den Önce romanını okumuştum. “Tam çizmek istediğim hikaye!” diye gaza geldim. 1-2 sene uğraştım ama olmadı. Tavsiye ederim mutlaka okuyun. Ateş İnsanları aslında biziz.
TEPE - Baobab Baskısı
Adem’den Önce’yi kotarmaya çalışırken, Doğan Şima’yla tanıştık. Kadıköy Çizgi ve Sahaf Günleri’nde Baobab standına gidip, “Harika kitaplar çıkartıyorsunuz.” demiştim. Aslında adam her şeyi kendi yapıyormuş. Baobab’ın kaptanı diyoruz kendisine. Karakarga yayınlarıyla sözleşmem bitti bir süre sonra. Koşarak Baobab’a geçtim. Tepe’nin üstünden geçtik, düzeltmeler yaptık. 2021’de daha güzel bir şekilde Baobab Yayınları’ndan tekrar çıktı.
SIRÇA KÖŞK - Sabahattin Ali
Sabahattin Ali’nin aynı adlı masalından Sırça Köşk kitabını uyarladım. 2023 Genel Seçimleri’nden önce, Kızılırmak grubunun Bir Gün şarkısını dinleyerek çizmiştim. Bitirmeye yakın, 2022 Eylül’de abim, beraber büyüdüğüm kuzenim vefat etti aniden. Normal bir ölüm olmadı. Abim Sabahattin Ali’ye de çok benzerdi. Kitabı bir şekilde bitirdik.
2024 Şubat’ta, TEPE, iyi bir yayınevi olan CaEtLa tarafından, Fransa’da yayımlandı. 2025 Angouleme Çizgi Roman Festivali’nde, Ekoloji kategorisinde, ödül adayı oldu.
Abim görebilseydi, “Oğlum Fiko! Vay be! Ne yaptın böyle?! Helal!” derdi. Şimdi, onun hatırasına Başka Bir Dünyada adlı yeni bir hikaye çiziyorum. Doğan Şima da editörlüğünü yapıyor. Sanırım 2025’te Baobab Yayınları’ndan çıkacak ve yeni bir hikayede buluşacağız umarım.
Bu sergi fırsatını verdiği için
Kadıköy Karikatür Evi’ne teşekkürler.
Sevgiler & Saygılar
Fırat Yaşa, sergi yazısı